YONCA TALKS
Bugün iş dünyası büyük bir dönüşüm içinde. Artık sadece teknik bilgiye, deneyime ya daprestijli diplomalara sahip olmak yeterli değil.
Çağa ayak uydurmayı başaran insanlar; kendini tanıyan, duygularını yönetebilen, stres altında bile odağını koruyabilen bireyler yani kısaca; kendisini yöneten profesyoneller olarak ortaya çıkıyor.
Kendini yönetmek; sadece duygularını bastırmak ya da güçlü görünmek değildir. Aksine; ne hissettiğini fark etmek, bu duyguyu kabul etmek, yönetebilmek ve bu haliyle verimli kalabilmeyi başarmaktır.
Kendini yönetebilen biri; stresi tanır , onu nasıl yöneteceğini bilir, öfkeyi hisseder ama yıkıcı değil yapıcı olur, motivasyonu düşer ama yeniden ayağa kalkmanın yollarını bilir ve uygular.
Bu bireyler sadece iyi çalışan değil, aynı zamanda iyi ekip arkadaşı, iyi yönetici, iyi birer lider olurlar. İş dünyasında kendini yönetebilmenin neden bu kadar önemli olduğu bazı etkenlere bağlıdır.
Çünkü dünya hızlandı değişen dünyaya ayak uydurmak , kısaca çağa uygun davranmak gerekiyor.
Çünkü iş yükü arttı ve teknoloji ile birlikte talepler de yükseliş göstermekte. Çünkü sürekli değişen dinamiklerle baş etmek artık sıradanlaştı, hayatın birer parçası oldu.
Eskiden başarı planlama ve kontrol yeteneğiyle ölçülürdü. Bugün ise bu başarı, duygusal dayanıklılık ya da başka deyişle psikolojik sağlamlık olarak ortaya çıkıyor. Bunun yanı sıra, içsel motivasyon ve zihinsel esneklikte gerekiyor.
Kendini yöneten çalışan, krizi fırsata çevirebilir. Kendini yönetemeyen çalışan ise fırsatı krize dönüştürebilir.
Bu ikisi arasındaki fark ise ; yönetemeyen kesimin fırsatları lehine değil aleyhine sonuçlandırdığını, gerek ekonomik mali açıdan, gerekse değişen piyasa koşullarında varlığını devam ettiremeyecek duruma gelmesine neden olabilmekte iken ; yöneten ve çalışan kesimin tamamen krizleri fırsata çevirerek piyasada var olmanın ve mali güçlenmeyi sağlayacak yeni atılımlarda bulunmasını sağlamasıyla ortaya çıkıyor.
Kendini yönetebilme becerileri arasında öz farkındalık, duyguların yönetimi, zaman
yönetimi, İçsel motivasyon stresle baş edebilme sayılabilir.
Bireyler yönetebilme becerilerini koçluk süreci ile aşabilirler.Koçluk bireylerin kendini tanımasını sağlar.
Kurumlarda, gerek yöneteciler gerekse takımlara koçluk alarak bu süreci doğru ve etkin
yönetebilirler.
Bugünün C level yöneticileri, ekiplerinde en çok duygusal zekâsı güçlü, içsel olarak
dengede olan insanlar arıyor.
Bu kişiler:
Kriz anında panik olmaz, krizden maximum fayda ile nasıl durumu leyhe çevirebileceğine
bakar.
Geri bildirim aldığında kendini geliştirecek yöntemler geliştirir.
Hedefine ulaşamadığında pes etmez tekrar dener ve farklı yollar deneyerek hedefe
ulaşmanın yollarını bulur. Yani liderliğin yeni dili; iç yönetimle başlar. Ve buradaki en büyük destek: Koçluktur.
Sonuç olarak; kendini yönetebilmek, bu çağda kariyeri garantilemek anlamına gelir. Dış koşullar değişse bile, iç kaynaklarını tanıyan biri sabit kalmayı, ilerlemeyi ve dönüşmeyi her daim başarır.
Kendine liderlik etmeyi öğrenmeyen kişi diğerlerine ilham veremez. Kendini yönetme becerisini geliştirmek isteyen profesyoneller de profesyonel koçluk desteği alabilir.
Peki iş dünyasında kendini yönetebilmek neden bu kadar önemli?
Çünkü dışarıdaki belirsizlik arttıkça, içerideki denge daha da değerli hale geldi. Performansın dalgalanmasını istemeyen şirketler, artık sadece yetenekli değil, dengeyi koruyabilen çalışanlar arıyor.
Yani kriz anında paniklemeyen, duygusuna kapılmayan, motivasyonunu dış faktörlere bağlamayan bireyler tercih ediliyor.
Yonca Uslu
PCC Koç Eğitmen Mentör
İşletme Doktoru